MİSAFİRSİN BU DÜNYADA
“Dün dünle beraber gitti cancağızım.
Ne kadar söz varsa düne ait,
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım…”
Mevlana
Her gün bir yaprak düşer gibi hayatımızdan birer, birer giden zaman.
Eylül’ün sonuna gelince sonbaharla birlikte doğal olarak bir kaç ay sonra 2024 yılı bitiyor.
Şu ana kadar nasıldı? Diye sorsam birçok insan muhtemelen
“Su gibi akıp geçti zaman” diyecektir.
Birçok şey hızlı bir şekilde değişim içinde. Dün bebek olan çocuklar büyüyor, etrafımızda gördüğümüz her şey kısa bir süre sonra farklılaşıyor. Dünya değişiyor, sınırlar, teknoloji, sistem, değerler ve bizler…
“Yaş aldıkça yıllar daha hızlı geçiyor” diyenlerde olacaktır.
Bir bakıma doğru fakat en önemli şey bu hızlı süreçte hayatı “nasıl yaşadığımız”
Günlük hayatı ne kadar şimdiki zamanda yaşıyoruz ve hayatın bize sunduğu küçük, güzel şeyleri ne kadar bilinçli algılıyoruz.
Görüyor, hissediyor, yaşıyor muyuz şu anda.
İnsan zihni genellikle sürekli çalışır ve birçok düşüncenin arasında mekik dokur. Bu durum, geçmişte ya da gelecekteki durumları düşünmek, endişelenmek veya plan yapmak şeklinde olabilir.
Teknoloji, iş yoğunluğu, kaygı gibi faktörler de andan uzaklaşmamıza neden olabilir.
Tüm bunlar arasında;
Hayatının ne kadar farkındasın?
Geçmiş, insanların deneyimlerinden ders çıkarmalarını ve kim olduklarını şekillendirmelerini,
Gelecek ise hedef belirlemeyi, plan yapmayı ve ileriye yönelik motivasyonu artırmayı sağlar.
Ancak sürekli geçmişte takılıp kalarak pişmanlık veya gelecek kaygısı ile andan uzaklaşarak, yaşamın olmazsa olmazlarını kaçırıyoruz.
Kendimize, sevdiklerimize hatta bir çay içmeye vaktimiz yok.
Kendimize verdiğimiz sözlerin altında, yapamadıklarımızdan dolayı kızgınlık ve öfke duyuyoruz.
Oysa hayat yalnızca “bir su gibi ak” diyor.
Peki;
Hayat akıp giderken onu durduramayacağımıza göre onunla akmayı nasıl öğreneceğiz
Sezen Aksu’nun söylediği çok güzel bir şarkı var.
Her gün bir yerden göçmek ne iyi,
Her gün bir yere konmak ne güzel,
Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş.
Dünle beraber gitti cancağızım,
Ne kadar söz varsa düne ait…
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım…
Mevlâna Celâleddin-i Rûmî
Yani endişe kaygı yerine bizi hayatta tutan şeylere odaklanmak, günlük hayatımızı bilinçli yaşarken mevcut anın tadını çıkarmak
Küçük adımlarla başlayarak, zihnimizi mevcut anın güzelliklerine açmak ve içsel huzuru bulmak.
Ve Görmek;
Güzeli
Doğruyu
İnsanı
Merhameti
Sevgiyi
Yardımlaşmayı
Doğayı
İnsanı
İşte o zaman hayat nefes aldığın anlar değil, kalbine dokunan anlardır.