İŞ SANAT kompleksinde My Ticket ‘ın yapımcılığını üstlendiği ‘’Hayatı Hikâye Olan Adam Sait Faik’’ adlı tiyatro oyununu seyrettim. Seyrederken, hani yüreğiniz gerçekten burulur ya, her hüznü her burukluğu her güzel olaydan sonra yaşanan mutluluğu kalbinizde hissedersiniz ya, işte bu oyunu izlerken bütün onları hissediyor insan. Aslında tam anlamıyla bir tiyatro oyunu denemez. Bu bir modern meddah anlatısı. Projeksiyondan yansıyan görüntülerle desteklenmiş, anlatıya uygun müziklerle bezenmiş bir belgesel aslında. Meddah Sait Faik’in hayatından kesitler sunarken zaman zaman ve kısa kısa değişik karakterlere bürünüyor. Bu büründüğü karakterlerin duygularını ve düşüncelerini de seyirciye oldukça yoğun şekilde aktarmayı biliyor. Sait Faik’in şiirlerini okurken daha da yoğun bir hal alıyor, duygu seline dönüşüyor ve seyreden herkesi bir başka âleme taşıyor. Aktör olmak zor iştir, Şiir okumak da zor iştir. İyi bir aktör şiir okuyorsa dinlemek büyük keyiftir. İşte mesele aktör olmakta…

Gelelim dekor kostüm ve ışıkla ilgili mevzuatlara. Dekor görselle desteklenen basit fakat çok kullanışlı ve oyuncuya gerçekten hareket rahatlığı, oyuna da estetik katmış bir şekilde tasarlanmış. Dekor üç parça deyip geçmemek lazım; önemli olan kullanılan her malzemenin oyuna ve sahnedeki aktöre nasıl ve ne kadar hizmet ettiğidir. Aynı zamanda aktörün bu malzemeleri kullanırken aslında ne kadar kolay ve rahat kullanabildiğidir. O yüzden önemli olan dekorun, ışığın ve efektlerin oyuna ne denli hizmet ettiği ve oyunla ne kadar bütünleştiğidir. Birçok oyunu seyrederken bu negatifliklerle karşılaşmışımdır. Oyuncu ışığı kullanamaz. Dekor çok ihtişamlıdır ama o kadar ağırdır ki oyuncu zaman zaman o dekorun içinde nasıl hareket edeceğini bilemez. Bilir tabi de zorlanır ve bu seyirci tarafından görülür. Öyle uyumsuz müzik ve efekt tasarlanmıştır ki duyguyu asla tamamlamaz hatta yok eder. İşte bu Meddah anlatısı Her şeyin o kadar uyum içinde olduğu duyguları tavan yaptıran ve her zaman üzerinde titizlikle durduğum düzgün Türkçenin kullanıldığı bir belgesel anlatı.

Başka bir açıdan da çok önemli! Bizler kendi kahramanlarımızı, kendi yazarlarımızı, kendi şairlerimizi kısacası bizden olan ve tarihimizde iz bırakmış birçok karakterimizi tanımıyoruz. Bu çok üzücü! İşte bu tarz bizden olanı anlatan ve güçlü karakterlerimizin haytalarını topluma aktaran oyunlar ve yahut başka yapıtlar şahsen benim için ayrı bir yerdedir. Herkes içinde öyle olmalı diye düşünüyorum.

Her yazımda maalesef zamanın getirisi olarak şunu hep belirtiyorum. Maalesef diyorum çünkü tiyatro sanatı bu işi bilmeyen, bildiğini zanneden herkes tarafından o kadar basite alınmaya başladı ki. Tiyatronun ‘’T’’ sini bilmeyen insanlar aktörüm, yazarım, yönetmenim vs. vs.. diye ortada dolanıyor. İşin kötüsü de nitelik ve niteliksizliği ayrıt edemeyenler tarafından göklere çıkartılıyorlar. Onlar da kendilerini bir şey zannederek ortada dolanıyor.

İşte bu yüzden Özel tiyatrolarımızın zor zamanlar geçirdiği ve niteliksizleştirilmeye çalışıldığı bu dönemde seyircilere kaliteli ve nitelikli bir oyun seyrettirdikleri için tüm tiyatro sanatı ve sahsım adına yapımcı olarak MY TİCKET’ a, emekleri için de ekibin tüm üyelerine en içten teşekkürlerimi sunuyorum.

Sevgi ve saygılarımla.

Yazan Yöneten ve Oynayan: Özgür Özgülgün
3D Video Tasarım: Ünsal Özcan
Dekor Tasarım: Serkan Kavurt
Müzik : Sinan Arslan
Işık Tasarım : İsmail Çoruh
Afiş Tasarım: Faruk Güney
Sahne Amiri: Turan Nalçak
Afiş ve Video Düzenleme : Ufuk Uslu

YAPIMCI: My Ticket