
GAZOZ AĞACI
Gençlerde kusur aramaya meraklı insanlar vardır. Devamlı eleştirirler. Suçlarlar, yetersiz görürler, yüksekten öğüt vermeyi severler. Kızarlar.
Ben de gençlere bu kadar çok ok gönderen, kızanlara kızarım. Kendi gençlikleri gençliğimiz kusursuz muhteşemmiş gibi…
Hele hele yurt dışında iş bulma hayali kuran gençlere kızan, ama kendi çocukları Amerika’da, İtalya’da, İsviçre’de, Belçika’da, Almanya’da, Kanada’da okuyup işe giren çokbilmişler vardır. Bir de buradakilere Batı ve emperyalizm karşıtlığı dersleri ve ayarı verirken. Ele verir talkını kendi yutar salkımı…
Sokakta sorulan soruyu genç bilememiş. TV de sorulanı bilememiş. Kafelerden çıkmazlar, telefon ellerinden düşmezmiş. İş beğenmezlermiş. Tüketicilermiş.
Soruların yanıtlarını bilemiyorsa bu durum yalnızca onun bilgisizliğini göstermez çok bilmiş kızgınlar. Ana babasının, okullarının, medyanın ve içinde debelendiğimiz çağın suçluluğunu gösterir.
Aslında bu soruları ”Büyüklere” sormak lazım gelir. ‘Stajyer öğrencilerin sorunlarını’ biliyor musun diye mesela?
Burslu okuyan özel üniversite ya da devlet üniversitesi öğrencisi olan genç, bir de hem okuyup hem çalışan genç, ücretsiz, yol parası ödeneksiz üç ay stajını nasıl yapıyor bilirler mi? Maaşsız karın tokluğuna haftada altı günden üç ay besbedava eleman. Oh ne ala…
Gençlerin cebindeki parayı alma stratejilerinde ansiklopedi yazacak durumda olan pazarlama sektörünün en büyük hedef kitlesi gençler. Gencin beş duyusuna yoğun bir algı bombardımanı (reklamlar, algoritma, yapay zeka, videolar) görmekteyiz. Pazarlamacılar marka sadakatini erken dönemde oluşturmak ve böylece daha uzun bir müşteri ömrü sağlamak için gençleri hedef almaktalar. Gençler satın alma güçleri olmasa da ebeveynlerinin arkadaşlarının kararlarını etkilerler.
Hedefteki tüketiciler belli. Gençler. ”Ama canım üreticiler de kazanacak” derseniz üreticiler kim, markalar kim? Pek çoğu yabancı. Bu biraz Organize İşler filminin repliğine benzedi. ”Araba nerde? Yok. Para nerde? Yok.”
Kadın emeğini güçlendirme, kadın girişimini girişimciliğini güçlendirme söylem ve projeleri gürül gürül. Bu da yerinde bir çaba ama gençler ne olacak? Artık gençleri ön plana almanın zamanı geldi de geçiyor. Küçük üretici, sanayici, zanaatkar batılı markaların, güldür güldür gelen Çin mallarının istilası altında eziliyor. Eskiden Avrupa için Türkiye’de yapılan üretim artık Hindistan, Mısır ve Çin’de yaptırılıyor. Tekstil sektöründen konuştuğum eski bir üreticinin ”sektörün en fazla beş yıl ömrü kaldı” demesi üzücü. Tekstildeki gençler ne olacak?
Gençler girişimcilik adına kafe mi açıp duracak? Her yer kahve çeşitleri diyarına dönmüş durumda zaten.
Hal böyleyken, ev kadını tanımından sonra karşımıza ne eğitimde, ne istihdamda, ne de eğitimde bulunmama kavramı olarak ”ev genci” çıktı. Marketing Türkiye’nin (Kasım 2024)Eurostat istatistiklerine göre AB’ye üye ülkeler arasında 15-29 yaş grubunda ne okuyan ne de iş gücünde olan gençlerin oranı ortalama %18 iken, Türkiye’de %35,6. AB’de %14,5’e gerilerken Türkiye’de %31,1 olarak karşımıza çıkıyor. Her üç gençten biri ne eğitimde ne de iş hayatında. Yaklaşık dört milyon genç demek. Gençliğin enerjisini ve öğrenme hızını düşününce ne büyük bir kayıp…
Lisede bir fizik öğretmenimiz vardı. Bazen kızdığında ”gazoz ağaçları kendinizi Cemile Cevher mi zannediyorsunuz” diye bağırırdı. Hayal kurmayın demek istiyordu herhalde. Gençlerin hayalleri vardır ya. (Cemile Cevher eskilerin tanınmış ses sanatçısı)
Sabahattin Kudret Aksal’ın (1054) Sait Faik Hikâye ödülünü alan Gazoz Ağacı öyküsü bir bakıma benzer sosyolojik durumu yansıtır. Öykünün kahramanlarından işsiz bir genç olan Saim, beğendiği aşık olduğu Melahat’i görebilmek için karşı kahvede günlerini oyun oynayarak geçirir. Hayal içinde oyun oynadığı için her yenilgisinde gazoz ısmarlar. Adı gazoz ağacına çıkar. Bir göz odada yuva kurabilmek için un fabrikasında işe girer. Sonunda evlenirler ama bir süre sonra kızın vitrinde beğendiği elbiseyi almaya gücü yetmeyen Saim ile Melahat’in durumu eklenen başka başka olaylarla kötüye gider. Öykünün sonu hazin biter. Hayaller ve umutlar ölür, gazoz ağacı kurur…
Şimdi artık kahve oyunlarının yerini sanal bahis oyunları da almakta iken ne yazık ki gençlerin hayat hikayesinde daha trajik sonlara kartlar açılmaktadır. Zaman ölmektedir. Kızılması gereken gençler değil ”Büyükler”dir.
Eğitimde, mesleki eğitimde, istihdamda, iş güvenliğinde sorunlar giderilse. Okullarda sanat ve spor dersleri eskisi gibi nitelik ve niceliğe büründürülse. Zanaatkarlık mirası gençlere meslek edindirme projeleri kapsamında aktarılsa. Birçok şey yapılsa, el birliği olsa.
Bir yıl daha eksilip yenisi başlarken gönül ister ki gençler için büyük değişimler olsa…
Yorumlar
Yorumlar (Yorum Yapılmamış)
Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Benzer Yazılar
-
Burçlara Göre 2026: Sessiz Güçlenme YılI
-
GAZOZ AĞACI
-
Değişim Yılı
-
ZAMANSIZ
-
TAŞINIYORUM Hoşça kal İstanbul
-
MECLİS VE ENCÜMEN ÜYELERİNE AÇIK SORUMLULUK
-
PAŞABAHÇE’DE BİR DÜĞÜN
-
Seni Seviyorum Ama Seninle Yürüyemiyorum
-
KATARSİS
-
BİR DAHA NEDEN OLMASIN…
-
KASIM’DA GÖKYÜZÜ BİZE HANGİ KAPILARI AÇIYOR!!
-
Her çocukla yeniden çiçek açar Cumhuriyet

