Yeni adresimiz
Ana Sayfa Yazarlar 29.12.2025 9 Görüntüleme
Sevtap Çapan

İstanbul’da doğan SEVTAP ÇAPAN, 1991-1995 yılları arasında Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde dört yıl oyunculuk bölümünde okumuştur. Son sınıftayken İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’na (İBBŞT) girmiş ve profesyonel oyunculuk hayatına başlamıştır. 1996 yılından itibaren sinema ve televizyon dizilerinde aldığı rollerle tanınmıştır. Oyunculuk üzerine çeşitli okullarda eğitim veren Çapan, sanatın mutfak kısmıyla da ilgilenmektedir. Yazarlığını yaptığı beş oyunun ikisi, İBBŞT’ de repertuvara alınmıştır. NTV Stüdyoları’nda Seslendirme Sanatçısı kadrosunda yer almaktadır. 2017 yılı itibariyle Profesyonel Artı Sonsuz Firması’nın kuruluşu olan Tiyatro P.A.S’ın Genel Sanat Yönetmeni’dir. Yazdığı senaryolar ile oyunları da bulunan Çapan 8 Kitap yazmış, aktif sanat hayatına da devam etmektedir.

TAŞINIYORUM Hoşça kal İstanbul

Duygusal, fiziksel, zihinsel ve ruhsal olarak bir tükenişin eşiğindeyim. Çok yorgunum! Kendim de dâhil kimseyi suçlamıyorum. Eğer suçlamak istersem liste uzar gider. Ama ne fark eder?

Hiçbir şey…

Yaptığım yapmadığım her ne varsa bile isteye yaptım yapmadım. Zaman zaman baskı altında kalsam da tüm kararlarımı kendim verdim. Bunu söyleyebilmek gururlandırıyor beni. Evet evet, insan kendiyle de gurur duyabilir ve duymalıdır. Kendini kabullenmek, sevmek, ifade edebilmek, kendi kendinin en iyi temsilcisi olabilmek için bu tatlı duyguya ihtiyacımız var. Ve yeni bir karar verdim. Şu anki kararımda biraz zorlansam da diyorum ki:

Hoşça kal İstanbul! Taşınıyorum.

Yarım asırlık ömrümün tamamı, canım İstanbul’da geçti. Burada doğdum, büyüdüm, okudum. Güneşin parlak ışığıyla, yıldızlı ayışığıyla, şehrin ışıklarıyla dans ettim. Daha büyürken farklı bir ışık duydum iki kaşımın ortasında. Alnında ışığı ilk hissedenlerden olarak spot ışıklarının altında emekle, sefayla, cefayla çalıştım; tutkuyla parladım.

Gözyaşlarımı İstanbul’un yağmurlarıyla karıştırdım, kimse görmesin diye ağladığımı. Topraklarına gömdüm acılarımı, ölülerimin mezarına sakladım. Vapurlarına bindim, deniz denizdim. Kapattım gözlerimi dinledim martılarını. Dağında tepesinde kâh yürüdüm kâh soluklandım, seyre daldım günbatımını. Mırıldandım inceden, ona yazılmış her bir şarkıyı…

Kalabalığın içindeki yalnızlığımı; baharında, yazında yeşillenmiş dallarıyla sardı. Sonbaharında sararmış yapraklarıyla okşadı başımı, koca İstanbul’u saçımda götürdüm eve yaprak yaprak… Kara kışında rüzgârıyla iteledi beni bir kuytuya, ısıttı yüreğimi, bedenim titrerken kar beyazında. Yalnızlığımda da suskunluğumda da mutsuzluğumda da hep şar vardı yanımda. Bazen rakımda bazen sigaramın dumanında bazen de yemeğimin tuzunda hep o vardı.

Üç düğünlük evliliğin sonuncusunda sildiler İstanbul’umu geçmişimden. Sanki bu şarda doğmadım, büyümedim, okumadım, çalışmadım, gülmedim ağlamadım, yemedim içmedim, gezmedim tozmadım da… İstanbulluluğumu aldılar benden verdiler hiç bilmediğim, gitmediğim eşimin memleketini bana… Meğer kadının adı yokmuş hâlâ! Sırf bu yüzden boşanmayı düşündüm ama kökten çözüm değil ki bu da…

İstanbulluyum ben, kimin ne haddine ki koca İstanbul’u almak benden? Kırgınım cancağızım çok kırgınım! Gerçi İstanbul mu kaldı? Benimki İstanbul rüyası artık!

Büyük şehrin büyük insanları vardı; güzel kokan, şık giyinen, düzgün Türkçe konuşan, güler yüzlü, yürekli, merhametli, dost, komşusunu sahiplenen, küçüğünü seven, büyüğünü sayan, hanımefendilikte ve beyefendilikte örnek olan, şehirli olmayı ya bilen ya öğrenen… İnsanları küçük artık, yukarıdaki saydığım özelliklerin hiçbirini taşımıyorlar ama İstanbul öyle büyük öyle güzel ki hâlâ…

Hatıralarım hep İstanbul benim, boğazın kızıyım ben, martıların çığlığıyım. Gündüzün neşesi, gecenin efkârıyım. Adını kafa kâğıdımdan silseler de silemezler gönlümden ve tarihimden.

Vazgeçtim şu an gitmekten.

Taşınmıyorum

İstikbal sende âlâ İstanbul!

reklam

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Özgün Haber Reklam Alanı
Özgün Haber Reklam Alanı
Tema Tasarım | AnatoliaWeb