2026 için kendime sözüm:

“Dışarıdaki her olayı, her insanı, bir gözlemci olarak dışarıda bırakmayı ve kendi merkezimde kalmayı seçiyorum.

 

İhtiyaçtan doğan, bağımlılıkla örülmüş tüm bağları fark ediyor;

Onları sevgiyle kendi yolculuklarında serbest bırakıyorum.”

Belki de yeni bir yıla girerken ihtiyacımız olan tam olarak budur:

Dışarıyı düzeltmeye çalışmadan önce, içeride nerede durduğumuzu fark etmek.

Bu yıl bizden hız değil yön, mükemmellik değil farkındalık istiyor; adı 2026, konusu değişim.

Yeni bir yıla girerken çoğumuz aynı dilekleri tutuyoruz.

Daha mutlu, daha huzurlu, daha iyi bir hayat…

Ama bazı yıllar vardır ki dilek tutmak yetmez;

Aynı fikirlerle gerçekten başka bir hayat mümkün mü?

Zihnimiz, bedenimiz yorgun.

Çünkü uzun zamandır aynı düşünme biçimini taşıyoruz.

Aynı korkularla karar veriyor, aynı alışkanlıklara geri dönüyoruz.

İnsan bazen hayatın ağırlığından değil, zihnini yenileyememekten yoruluyor.

Fikrini değiştirmedikçe dışarıda hiçbir şey değişmiyor.

Takvim yaprakları yenileniyor ama hayat aynı yerden akıyor.

Niyetler başlıyor, yarım kalıyor.

Değişim istiyoruz ama eski düşüncelerle yürümeye çalışıyoruz.

 

2026’yı “değişim yılı” yapan şey tam da burada başlıyor.

Bu yıl bizden daha fazlasını istemiyor;

Bu bakış açısıyla devam edemeyeceğimizi fark etmemizi talep ediyor.

 

Dünya zor bir yer.

Ama ne her şeye fazla anlam yükleyecek kadar vazgeçilmez,

Ne de tüm umudu bırakacak kadar değersiz.

Bütün öğretiler, bütün yollar eninde sonunda aynı yere çıkıyor:

Kendini fark et.

 

2026 bize hız sormayacak.

“Ne kadar koştun?” demeyecek.

“Nereye gidiyorsun?” diyecek.

Daha çok çabalamaktan ziyade,

Fazlalıkları fark etmeyi öğretecek.

 

Umut, her şeyin düzeleceğine inanmak değildir.

Umut, gerçeği inkâr etmeden

Zihnini ve kalbini yenileyip eyleme geçebilmektir.

Ve bu cesaret ister.

 

Artık biliyoruz ki, değişmeyen her şey zamanla ağırlaşıyor.

Düşünceler, ilişkiler, hayata bakışımız…

Taşıdıkça değil, bıraktıkça hafifliyoruz.

 

Bu yılın sessiz ama güçlü çağrısı, kendinle temas kurabildiğin bir hayata doğru yürümektir.

 

Yeni yıl bizden mükemmel olmamızı istemiyor.

Sadece farkında olmamızı istiyor.

Ve bazen tek bir fark ediş,

Bir yılın değil, bir hayatın yönünü değiştiriyor.

2026’ya girerken dileğimiz sadece mutluluk olmasın.

Zihinsel cesaret de olsun.

Bildiğini sorgulama, alıştığını bırakma

Ve kendine yeni bir yerden bakabilme cesareti…

 

Çünkü 2026, hayatı değiştirmekten önce kendine dürüst olmayı

Ve değişimin cesaretle başladığını hatırlayanlar için başlıyor.