Eylül ayı, yazın sıcak günlerini arkamızda bırakıp sonbaharın serinliğini hissettirdiğimiz bir geçiş dönemidir.

21 Eylül’de yaşadığımız Güneş tutulması ise tüm dengelerin nasıl değişeceğine dair güçlü sinyaller verdi. Yılın son ayları, astrolojik olarak tüm burçlarda farklı etkiler yaratacak. Tutulma ve ekinoks, gökyüzündeki dengeyi bizlere de hatırlatarak, kendimizi daha fazla sorgulayacağımız bir döneme işaret ediyor.

Bu süreçte bir yanımız geçmişin getirdiklerini yaşatarak aynı rutini kabullenmeye çalışırken, diğer yanımız yeni başlangıçlara sorgusuzca ve korkusuzca adım atmak isteyebilir. Ancak burada en önemli nokta, acele etmeden yol almayı başarabilmek. Sonbaharda ağaçlar yapraklarını dökerken, biz de içimizde taşıdığımız yükleri bırakma ve arınma ihtiyacı hissedebiliriz.

Dengeyi bulmak, ruh huzurumuzun da iyileşmesini sağlar. Ekinoks, bize sadece dengeyi değil; hayatın tek yönlü olmadığını, her şeyin zıddıyla değer kazandığını da gösterir. Bu nedenle Eylül, yalnızca bir mevsim geçişi değil; ruhun ve bedenin dönüşüm sürecidir. Unutulmamalı ki yarının umutları, dünün sessizliğinde filizlenir. Hayatta her zaman bir kapı kapanırken bir diğeri açılır.

Astrolojik açıdan bakıldığında, dengelerin değiştiği bu dönemde bazı burçlar diğerlerinden daha yoğun etkiler alacak. Özellikle Koç–Yengeç–Terazi–Oğlak hattı, ekinokstan en güçlü etkiyi hissedecek. Bu burçlar için ilişki, aile, para, iş ve manevi konularda dengeler değişecek. Hayatlarında hangi alanda denge kuramadılarsa, artık daha istikrarlı ve net kararlar alacakları bir süreç başlıyor.

Eylül ekinoksunda Güneş’in Terazi burcuna geçişi, öncü burçları yani Koç, Yengeç, Terazi ve Oğlakları öne çıkarıyor. Asıl mesele ise çok açık: Dengeyi kurmak ve değişime direnmeden, ona uyum sağlayabilmek.