Yeni adresimiz
Ana Sayfa Yazarlar 28.07.2025 77 Görüntüleme

HİBRİT

Ayfer Tunç’un neredeyse beş yüz sayfalık, çocukluğumuzun popüler sözü olan “Bir Maniniz Yoksa Annemler Size Gelecek” adlı romanını henüz bitirdim. Türüne “Yaşantı” denen romanda 70’li yılların yaşam tarzına ilişkin her şey var. Giyim, saç şekli, oyuncaklar, kozmetikler, adetler, bayramlar, televizyonun hayatımıza girmesi ile programlar, reklamlar kısaca aklımıza gelen her şey detaylı ve akıcı bir şekilde anlatılmış. 70’li yıllara ortasından giriş yapmış biri olarak keyifle okudum.

***

Düşündüm ki, bir kitabı, bir filmi, bir makaleyi beğenmek, kendimizden, düşüncelerimizden bir şeyler bulursak mümkün oluyor. Yazarken sıklıkla ben de bahsediyorum içine, duygu, özlem, eleştiri katılmış yaşanmışlıklardan.

Bir yazım, birkaç eleştiri alınca, duygularımı, hissettiklerimi, protesto etmek istediklerimi, paylaşmak istediklerimi serbest stilde yazıyorum diye içten içe savundum kendimi. Bu eleştiri bana resim kursuna giden öğrenciye, boyama sırasında, kırmızı çatı mı olur? diye soran hayal gücü gardiyanı öğretmeni anımsattı. (Kimilerine ilham olmuş olacak ki, şimdilerde neredeyse her renk çatı var.)

Bu yüzden, yazmaya gönlü olanın, kalemi akar gider. Birkaç obje, bir iki fotoğraf ve duygu durumumu eklersem, bilinç akışıyla bir makale yazabilirim. Birilerinin de ruhuna dokunursam ne mutlu bana.

***

Hayallerimiz fakirleşti farkında mısınız? Omuzlarımızda kendi yüklerimiz dışında, farkındalık yaratmak istediğimiz onlarca yük oldu.

Zeytini, müzeyi, tarihi, koyu, ağacı, hukuku, adaleti, duruşmayı, müştekiyi, gazeteciyi, televizyonu, çocuğu, kadını, hayvanı, hastayı, mağduru korumak bize düştü. Gözümden kaçanlarda var, liste uzun.

Memleketim Sivas’ın güzel bir deyimi var, “Deli bir değil ki, sırtıma alıp taşıyam”, dert bir değil ki, hangisine yanalım.

Alaaddin’in Sihirli Lambasının cini çıksa, dilek hakkımızı sorsa, kendimiz için değil, en yakınımızdaki mağduriyet için kullanırız herhalde.

***

Bakmayın İstanbul’un en güzel ilçelerinden biri Beykoz’da yaşadığımıza, memleketimin ekonomi fotoğrafını çeker aynı ilçe sınırları içinde. Ekonomiden nasibini almış bir yurttaş, sosyal medyada ailesi için 10 bin lira bütçeli kiralık ev ararken, sadece daire için 400 bin lira kira ödeyen yurttaşın beraber yaşadığı ilçemiz, ekonominin en güzel göstergesi maalesef. Bu yüzden hayallerimiz fakirleşti zaten. Belki bu da Hibrit ekonomidir.

***

Hadi şimdi gelelim yazı başlığı ile yazıyı bağlamaya (Kelime, kullandığım Word versiyonunda altı kırmızı çizgili çıkıyor, sözlüğe ben ekledim).

“Hibrit” benim hayatıma üç beş sene önce, tohum için kullanılmaya başlayınca girdi. Kelime anlamı, “melez”.

Yazının çıkış noktası da, karpuz zaten. Tohumları, çaprazlama ile en iyi hale getirmekmiş. Üretim hibrite kalınca, ya karpuzun çekirdeği kayboldu, ya beyazladı, ya yerleri değişti çekirdeklerin. Böyle mi olmalıydı bilemem, umarım her yerde birileri, Ata tohumlarımıza sahip çıkıyordur, yoksa yediklerimizde hep bir kabak tadı.

***

Sonra hibrit, araba motoru olarak çıktı karşımıza. Konuya çok hakim olmamakla beraber, birden fazla enerji kaynağı kullanılıyor, yakıt tüketiminde tasarruf sağlıyor. Pil ömrü 8-10 yıl arasıymış. Enerji kaynaklarını talebi arttırdığı için köylüler, ağacının, deresinin, toprağının derdi için ayaklandı. On yıl sonra umarım hala bataryası üretimde olur.

***

Sonra hibrit, pandemi ile birlikte çalışma sistemi olarak girdi hayatımıza.

(Her ne kadar iş arama sitelerine ilan verenler, ne olduğunu kavrayamayıp veya yanlışlıkla üretim elemanı, garsonu iş ilanı girseler de.) Her an, her yerden, çevrimiçi, çevrimdışı çalışmak demek. Üzerine gömlek giyip, kravat takıp, altta pijama olan kombinler getirdi hayatımıza, bir de kısa bir süre hatta bekleteceğim sizi diyen personel siz beklerken, belki yemeğinin altını kapattı veya zili çalan kapısını açtı.

***

Sonra yine pandemi ile birlikte hibrit, eğitim sistemimize girdi. Uzaktan Eğitim, Senkronize Eğitim, Canlı Veri Tabanlı Eğitim, belli bir yaş grubuna yapılan her şeyin uzaktan yapılabileceğinin rahatlığını (!)  verdi.

***

Ben hatta hibrit kiralık ev ilanı bile gördüm, Ev sahibi kiraladığı evde, yurt dışından geldiğinde kendi evinde bir ay kalmayı talep ediyordu, garip bir şekilde.

***

Sanki arkadaşlıklarımız da biraz hibrit oldu. Sosyal medyadan, görüntülü konuşmadan, yüz yüze görüşmeye gerek kalmıyor gibi. Giderek azalıyor sanki yan yana geldiklerimiz.

***

Hatta duygularımız, eğilimlerimiz, protestolarımız da hibrit oldu.

Duruşma takip ettik, hasta tutukluya ev hapsi veya tahliye talep ettik, sonra dedik ki, hayata bir kere geliyoruz, kaçırmayalım, elimiz gitti o anın fotoğrafını paylaştık. Biraz zaman geçti kadın cinayeti olmasın dedik, arkadaşımızla kahveye içmeye çıktık, bir foto daha attık, sonra Cimer’e şikayet edilip canından olan kazları gördük, paylaştık, gündemi protesto etmek için Anayasa’nın ilk 4 maddesine sahip çıktık, sonra güzel bir güneşin batışı fotoğrafı yakaladık, uygun bir şarkı seçtik ve paylaştık. Bu da bir çeşit duygu hibriti bence.

Bir karpuz çekirdeği, kelime anlamı melez olan “hibrit” bana bunları yazdırdı işte.

***

Bir de araya Alaaddin’in Lamba Cin’i girdi, hadi ona da cevap vereyim.

Küçük Prens kitabının kapak fotoğrafındaki gibi dünyanın üzerine çıkıp, içimden her şeyin üstesinden gelmenin verdiği gururu hissederek, İbn-i Sina’ya risale yazdırmış, mitolojide aydınlanmanın sembolü olmuş, her türlü sanata konu olmuş, karahindiba üflemek isterdim.

***

Ne ölümün hüznü var

Ne de hayatın neşesi,

“Nasılsın” samimiyetsizliği ile

“İyiyim” sahtekarlığı arasında bir yerdeyiz, diyen Cahit Sıtkı Tarancı ile veda etmek isterim.

Yaşanılası günlere…

reklam

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

İlginizi çekebilir

Yeni Yaşam Kılavuzu!

Yeni Yaşam Kılavuzu!

Özgün Haber Reklam Alanı
Özgün Haber Reklam Alanı
Tema Tasarım | AnatoliaWeb